Sanki bazi seyler daha netlesmis gibi…
Guzel gunler, karanlik saatler, sihirli dakikalar veya cirkin saniyeler…
Hep paylasilinca cok daha anlamli…
Yaratici hucresi ile dogmusum …
Bir tek konuda uzman olmak aklima bile gelmedi acikcasi…
Zira herseyi biraz biraz biliyorum sanirim…
Inanin bu da bir problem…
“Ben buyuyunce ne olacagim yahu?” sorusu hep beynime kazili...
Basarinin tanimi herneyse nedir…
Ama sanki bir seyler yaptim okulu bitireli…
Bir suru alkis, bir suru ovgu… bir kac ta tokezleme…
Doldu bardagim, bazen tasti, bazen de bombos gibiydi…
En sessiz kendime donuk dakikalarimda …
Kimselere birsey ispatlamam gerekmediginde….
Ben neden keyif aliyorum sorusunu sormak durumundayim artik…
Babaligimdan, ogrenci olmaktan, insan yapisini cozmeye yeltenmekten, yemek pisirmekten, pisirdiklerimi birlikteliklerde paylasma rituelinden…
Ve o masa etrafinda donen o tatli sohbetlerden keyif aliyorum…
Artik bu keyifleri bir araya dizecegim… Adina proje demiyecegim, is gozuyle bakmiyacagim bir yolculuga cikiyorum…
Nerede konakliyacagimi, nereye capa atacagimi bilemiyorum su anda…
Ama sanki ilk defa bunu kendim icin kendimle yapmam lazim…
Formullere sigmiyorum uzun zamandan beri zaten…
Bu sefere cikarkende bunu bir sekilde belgelemek istiyorum…
Eski ve yeni dostlar, eski ve yeni yemekler, eski ve yeni memleketim, eski ve yepyeni sohbetlerle bakalim beni ben yakalayabilecek miyim?
Bu bir kacis degil bu tam bir varis…
Heyacanliyim…
MO-XO
PS: Simdi corba mevsimi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder